Dışı çıtır çıtır, içi puf puf… Misafirlerinize ikram edebileceğiniz farklı bir hamur işi arıyorsanız, bizim Kruvasan herkesin gözdesi olacak.
Türkçe ‘ay çöreği’ anlamına gelen kruvasanın Fransız mutfağına ait olduğu düşünülüyor. Fakat bu hamur işi aslında Avusturya mutfağına mensup meşhur bir çörek.
Hilal şeklinde mayalı ve tereyağlı bir hamur işi olan kruvasanı birçok iç malzemeyle çeşitlendirebilirsiniz. Çikolata kremalı, meyve püreli veya peynir ekleyip tuzlu olarak da yapabilirsiniz. Malzemelerin kaliteli, uzun mayalanma sürecinin ve en önemlisi de tereyağın doğal ve lezzetli olmasında fayda var.
İyi bir kruvasanın üstü kıtır, içi kat kat ve gözenekli olmalı. Üzerine parmakla bastırdığınız zaman dağılıp parçalanmaması kruvasanın tam kıvamında olduğunun göstergesi.
Kruvasan dediğimizde aklınıza sadece çay veya kahveyle tüketeceğiniz bir çörek gelmesin. Günün her saati ister tatlı ister tuzlu olarak yiyebilirsiniz. Kahvaltıda peynir, reçel ve bal, öğle yemeklerindeyse arasına ton balığı ya da şarküteri ekleyip alternatifler oluşturabilirsiniz.
Hatta kruvasanı bir üst seviyeye taşımak isteyenler çırpılmış yumurtayla bile servis edebilir. Evde yapımı zahmetli olsa da püf noktalarını adım adım uygularsanız kusursuz pofuduk kruvasanları tabağınızdan eksik etmezsiniz.
Hamurun doğru mayalanması püf noktası. Mayalama süreciyse çok önemli. Tereyağı kullanılması hamurun kat kat olmasını sağlıyor. Nitekim verimli hazırlanmazsa hamurun içi puf puf olmuyor.
Kruvasanı servis ederken, reçel, peynir, çikolata kreması veya dilediğiniz malzemelerle sandviç olarak da servis edebilirsiniz.