Bugün tüm sofraların vazgeçilmezlerinden biri olan tuz, sadece yemekleri tatlandırmak için değil aynı zamanda korumak için de kullanılan malzemelerden bir tanesi. Günümüzde birçok şef, tuz kullanımının yemeklere olan etkisiyle ilgili denemeler yapıyor ve yemeğe hangi aşamada tuz eklendiğini araştırıyor.

Peki her gün kullandığımız bu tuz, nereden ve nasıl geliyor? Tuz, bir mineral olarak tuz göllerinden ve okyanuslardan çıkarıldığı gibi kayalardan da elde edilebiliyor. Bu sebeple, sofraya gelen tuzların şekillerinde ve tatlarında farklılıklar olabiliyor. Örneğin, kaya tuzları daha iri taneli ve özellikle salata gibi çiğ besinlerde ya da etlerde kullanılırken, deniz tuzları genelde ince taneli oluyor ve tencere yemeklerinde kullanılıyor. Japonlar, tuzdan elde ettikleri diğer çeşnilerle de yemeklerini tatlandırmayı sevdikleri için bu konuda uzman sayılıyorlar. Ülkede 4000 çeşidin üzerinde tuzun bulunması ve Japonların bu tuzları bazı yemeklerde farklı formlarda kullanarak kendi tariflerini oluşturmaları yemek kültürü açısından da büyük önem taşıyor. Hatta öyle ki; dünyada yaygın olarak kullanılan soya sosu ya da misho yapımı gibi gelenekler ile tuz arasındaki bağlantılar birçok mutfağa girmeyi başardı bile. Japonya’daki Shodo Adası’nda bulunan tuzlardan biri dünyanın peşine düştüğü en iyi tuz lezzetlerden biri olarak kabul ediliyor. Bu tuz, teknelerle açılıp okyanusun derinliklerinden çıkarılan yosunların güneşte kurutulduğu ve tuzlarını dışarı atmalarının beklendiği zorlu bir süreç sonucunda elde ediliyor. Bu işlem aslında nasıl üretildiğini pek önemsemediğimiz ve basit bir tatlandırıcı olarak gördüğümüz tuzun sofralarımıza gelene kadar hangi meşakkatli yollardan geçtiğinin de önemini vurguluyor.