Çikolata Aztek kökenli “xocolarl” yani acımsı anlamına gelen kelimeden türüyor. Bunun nedeni ise kakao çekirdeklerini suda bekleterek acımsı bir içecek yaratmaları ve bu içecekten çikolata kelimesini türetmeleri.
Günümüzde çikolata yapımı ise Azteklilerden biraz daha farklı ve lezzetli. Çikolata temel olarak Hawaii ve Ekvator çevresinde bulunan kakao çekirdeklerinin işlenmesi ile yapılıyor. Kakao çekirdekleri ve posası birlikte fermente ediliyor ve güneşte kurutuluyor. Fabrikaya gönderilen kakao çekirdekleri aynı bölgeden geliyorsa ‘single-origin’ olarak tanımlanıyor.

Fabrikada elenip temizlenen kakao çekirdekleri savurma tekniğiyle kabuklarından ayrılıyor sonrasında kavruluyor. Kavrulan kakao çekirdekleri püre haline getiriliyor ve kakao özü ortaya çıkıyor. Bu öz, eşit miktarda kakao yağı ve kakao tozundan oluşuyor ve her türlü çikolatanın temelini oluşturuyor. Çikolataları farklılaştırmak adına içerisine vanilya, süt ve şeker ilave ediliyor. Son olarak makinelerde hızla öğütülen ve karıştırılan kakao özünün nemi alınıyor ve içerisine asit ve biraz daha kakao yağı ilave ediliyor. Yumuşak dokusunu kazandırmak içinse lesitin maddesi ekleniyor. Çikolatanın parlak rengini elde etmek için temperleme işleminden geçiriliyor. Bu işlem fabrikalarda kompleks şekilde yapılsa da basite indirgemek adına çikolatayı yavaş yavaş soğutmak anlamına geliyor. Erimiş sıcak çikolatanın içerisine soğuk çikolata ekleyerek ya da sıcak çikolatayı soğuk mermer tezgaha yayılarak yapılan soğutma işlemi çikolatanın renginin parlak kalmasını sağlıyor. Bu işlemden sonra kalıplara dökülüyor ve donması bekleniyor.
Bilinen çikolata çeşitleri 5’e ayrılıyor.

Bitter Çikolata: %100 kakao ve %50-58 oranında kakao yağının birleşiminden oluşuyor. 1 yıla kadar tazeliğini korusa da 5-6 ay içerisinde tüketilmesi tavsiye ediliyor. Sıklıkla hamur işi ve pastacılıkta kullanılıyor. İçeriğinde şeker bulunmadığı için acı bir tada sahip, bu nedenle yenilmesi tavsiye edilmiyor. Market raflarında sıklıkla rastlanmayan bir çikolata çeşidi.

Sütlü Çikolata: En az %10 kakao oranına sahip olması bekleniyor ancak raflarda bulunan sütlü çikolataların çoğunda %35-40 oranında kakao bulunuyor. Bunun yanı sıra içerisinde şeker, lesitin, vanilya, süt tozu, yoğunlaştırılmış süt ya da krema bulunuyor. İçeriğinde en az %12 oranında süt bulunması gerekiyor. Tazeliğini 6 aya kadar koruyor. Dünya çapında en sık tüketilen çikolata çeşidi olarak biliniyor. Karamel ve süt karışımı bir lezzete sahip olan çikolata, beyaz çikolatadan sonra en tatlı çikolata olarak biliniyor.

Yarı Tatlı Çikolata: En az %35 kakao oranına sahip olması gerekiyor ancak raflarda bulunanların çoğunda %55 oranında kakao bulunuyor. Kakao dışında şeker, vanilya ve lesitin bulunuyor. Yaklaşık 1 yıla kadar tazeliğini korusa da birkaç ay içerisinde tüketilmesi tavsiye ediliyor. Sıklıkla hamur işlerinde kullanılan çikolata, raflarda damla çikolata olarak bulunuyor. Şeker oranının az olması ve sütsüz olması sebebiyle pişirilmeye uygun bir çikolata türü.

Acı Tatlı Çikolata: Yenilebilir bitter çikolata olarak bilinen çikolatanın en az %35 kakao oranına sahip olması gerekiyor. Ancak raflarda bulunan çikolataların büyük kısmı %70 kakao oranına sahip. Kakao dışında içerisinde vanilya, şeker ve lesitin bulunuyor. 1 yıla kadar tazeliğini koruyan çikolatanın yarı tatlı çikolata gibi birkaç ay içerisinde tüketilmesi öneriliyor. İçerdiği yüksek kakao oranı ile iyi bir yağ yakıcı olarak bilinen çikolata diyet yapanların en sık tercih ettiği tatlı. Aynı zamanda uygun oranda tüketilmesi durumunda kalp sağlığını da koruyor.

Beyaz Çikolata: En az %20 kakao yağı içeren çikolata türünde kakao tozu bulunmamasına rağmen çikolata olarak kabul ediliyor. Kakao yağının yanı sıra şeker, süt tozu, süt yağı, vanilya ve lesitin içeriyor. 6 ay kadar tazeliğini koruyan çikolatanın dokusu sütlü çikolata gibi kremamsı. Diğer çikolata türlerine göre tadı daha yoğun ve sade olan çikolata tatlı yapımında sıklıkla tercih ediliyor.