Orta Doğu mutfağı geçtiğimiz birkaç senedir gastronomi trendleri arasında sıkça duyduğumuz mutfaklardan bir tanesi. Özellikle Orta Doğu mutfağını temsil eden İsrail asıllı şef Yotam Ottolenghi’nin yükselişiyle adını tüm dünyaya duyuran bu bol baharatlı mutfağın içerisinde hiç şüphesiz Türk mutfağı da mevcut. Bunun nedenleri arasında Türkiye’nin coğrafi konumunun yanı sıra, Osmanlı döneminde Baharat Yolu’nun etkisiyle Osmanlı ve Türk mutfağının Orta Doğu mutfağından etkilemesini de var.

Orta Doğu mutfağını yakından inceleyecek olursak dikkatimizi çeken yemeklerin başında baharatlar, otlar ve hayvansal proteinler geliyor. Bu mutfağın karakterini oluşturan belli başlı sebzeler arasında; patlıcan, soğan, zeytin, domates gelirken, et tüketimindeyse kuzu ve dana eti kadar tavuk eti de tercih ediliyor. Bu etlerin tüketiminde ve marinasyonunda bol baharata ve yoğurtlu soslara başvuruluyor. Şiş ve kebap şeklinde tüketilen bu etler, farklı kombinasyonlarla sulu yemeklerde de tercih ediliyor.

Baharatlara gelecek olursak; kimyon, safran, muskat, zerdeçal, nane, maydanoz ve çemen baharatı sıklıkla kullanılıyor. Bu sebepten ötürü Hindistan mutfağına benzetilse de Orta Doğu mutfağının kendine has yöresel lezzetleri gözlerden kaçmıyor. Son olarak bakliyat açısından zengin olan bu mutfakta hayvansal proteinlerin yanı sıra nohut ya da mercimek gibi bitkisel proteinlere de sıkça rastlamak mümkün.

Orta Doğu mutfağının sık kullanılan karbonhidrat kaynaklarından biriyse pideler. Özellikle pita ekmeği olarak kullanılan ve Türk mutfağına tırnak pide, lavaş ya da gobit olarak yansıyan mayalı hamur türü ara ya da ana yemeklerin yanında sık sık servis ediliyor.

Orta Doğu mutfağının en popüler içecekleri arasındaysa sert ve yoğun kahveler ve çaylar bulunuyor.

Tatlı konusundaysa hamur işi ya da kızartma tatlılar, şerbetli tatlılar ve sütlü tatlılar aynı oranda rağbet görüyor.

Orta Doğu mutfağının dünya üzerinde yaygınlaşmasıyla insanların bu mutfağa olan tutkusu ve merakı da aynı hızda artıyor. Bu sebeple diğer kültürel mutfaklar gibi Orta Doğu mutfağına ait restoranlar da dünyanın farklı ülkelerinde can buluyor.

Özellikle Amerikan mutfağında yeni bir yer edinmesi ve o kültürdeki insanlar tarafından tutulması sebebiyle 2018 yılının en trend mutfakları arasında yer alıyor. Şimdilerde birçok market rafında humus, pita ekmeği, falafel görmek mümkün.

Bunlardan örnek vermek gerekirse Taim, Cava Amerika’da yeni açılan ve hızla büyüyen Orta Doğu restoranları arasında. Bu restoranların kültürel olarak en büyük farkları ‘take away’ ya da ‘fast food’ mantığına ayak uydurarak Orta Doğu mutfağına ait lezzetleri bu şekilde müşterilerle buluşturmaları.

Los Angeles’ta bulunan Kismet ise müşterilerine geniş bir menüde Orta Doğu lezzetleri sunuyor. Tahinli Çikolatalı Tost, Avokadolu Yeşil Mercimekli Salata ve Limonlu Tahinli Tavuk bazı yıldız yemekler. Kismet her geçen gün ödül ve övgü almaya devam ederken, 2019’un en iyi restoranlarından biri olacağı ön görülüyor.

Toronto’da yeni açılan Tabule’yse Kanadalılara Orta Doğu mutfağından birçok seçenek sunuyor. Evlere servis hizmeti de veren restoran humustan, kebaba, pastırmadan tatlıya kadar her çeşit yemeği müşterileriyle buluşturuyor.

İngiltere’ye göz atacak olursak Orta Doğu mutfağını tüm ayrıntılarıyla yaşatan yer Yotam Ottolenghi’ye ait olan Ottolenghi. Başarılı şef mutfağa ait yemekleri yapmakla kalmıyor aynı zamanda insanların ulaşması için tariflerde kullanılan yöresel malzemeleri de kendi dükkanında ve online olarak satışa sunuyor.