Moleküler ve modern gastronominin en büyük icatlarından biri sayılan sous–vide tekniğini daha önce duymuş olmanız muhtemel. Zira uzun süreler boyunca düşük ısılarla, vakumlu ortamda pişirme tekniği olan Sous-vide, fine-dine olsun ya da olmasın, artık pek çok restoranda kullanılıyor.

Sous–vide, ilk olarak yenilikçi gastronomide boy gösteriyor. Bu tekniğin çıkış amacı bir malzemeyi vakum poşetinde, istenilen sıcaklıkta, istenilen süre boyunca pişirebilmek. Örneğin; bir dana bonfileyi, vakumlu bir poşete koyup 45 derecede 36 saat pişirmek ya da bir fener balığı filetosunu 54 derece 23 saat poşelemek bu tekniğe giriyor.

Sous-vide hem yiyeceklerin ağır ağır pişmesine hem de pişme süresi boyunca vakumlanan poşetlere konulan aromaları bünyesine alarak, hiçbir lezzet kaybı yaşanmamasını sağlıyor.

Bu makinanın sistemi şöyle; özel bir maddeyle üretilen sous-vide poşetler, yine özel vakum makinesiyle kapatılarak sous-vide makinesinin içine yerleştiriyor. Bu makineyi su dolu bir kova olarak düşünebilirsiniz. Poşetler, bu suyun içerisine giriyor ve ince uzun bir termometre devamlı suyun ısısını kontrol ediyor. Böylece, suyun derecesini dilediğiniz gibi kontrol ederek istediğiniz zaman dilimi boyunca ürünü pişirebiliyorsunuz.

Sous-vide makinesinin evlerde kullanımı ve temin edilmesi zor olsa da, mutlaka bir gün bir restoranda Sous–vide ile pişirilmiş bir yemek deneyerek bu pişirme tekniğinin tadına varın deriz.